Temmuz 2025: Yetişkin
Sıcaklar iyice bastırdı. En azından yeni ofisin kliması daha iyi çalışıyor. Bir de türk kahvesi var. Yazdım mı hatırlamıyorum, ofis lokasyonum değişti. Artık 15 dk yürümem değil, şehrin bir ucundan diğerine gitmem gerekiyor.
Burada arkadaşlarım yemeklere yoğurt koymama şaşırıyor. Yavaş yavaş herkesi alıştırıyorum.
Gelgelelim ben ülkenin dört bir yanını kuşatmış; üç kat görünümlü iki katlı, dokunduğunda parça pinçik olan tuvalet kağıtlarına alışamadım. Bir de İspanyolların ses kaydı gönderme kültürlerine. Sesli burun sümkürmelerine alıştım ama.
Bende biriken tüm hüzün, sinir plastik soda şişesi açmaya çalışırken çıkıyor. İki-üç sefer ağlamalı sinir krizinin eşiğinden döndüm. Kendini güçsüz ve beceriksiz hissetmek mi dersin, yalnız hissetmek mi dersin, son beş yılda canını acıtan her şeyi hatırlamak mı dersin; bütün tortular oluştukları yersen kopup yüzeye yükseliyor.
Yediklerimin makro hesabını yaptım bu ay. Meğer ufak ufak ne kadar yüksek kalorili yiyormuşum. Sonunda yediklerimi bi düzene oturttum. Kilo da verdim. Daha iyi hissediyorum.
Ukulele aldım. Şimdilik sevdiğim şarkıları çalışmak hoşuma gidiyor.
Flamenko gösterisine gittik, bayıldım. Ben flamenkoyu dümdüz dans zannediyordum, hikaye boyutumu bilmiyordum. Etkilendim.
Retiro’da piknik eşliğinde resim yaptık. Buluşma yerini yanlış anladığım için bir saat geç gittim. Giderken altın saatlere denk geldim, çok sevdiğim fotoğraflar çektim.
Ağustos yazısında görüşürüz.
Yorumlar
Yorum Gönder