Kafede Çizim

Sınav zamanı "bak bu konuyu da çalışırsan şurayı, şunu çizeceksin"lerle motive etmeye çalışıyorum kendimi. Cuma sınav çıkışı oturduk, okula yeni açılan kafeyi çizdik. Ben çizdim yani. Keşke arkadaşlarım da çizse.

Perspektifte almam gereken çok yol olduğunu detaylı iç mekanları çizerken anlıyorum. Tavandaki demirler beni bitirdi. Doğru yerlerde kesişsinler, açılar düzgün olsun falan derken sanırım bir yirmi beş dakikayı devirdim.

Çizme işi tamamen bitince çıkardım fırçayı veee yanlış fırçayı aldığımı fark ettim.

Yanlış dediğim bozuk bildiğiniz. Maskeleme sıvısı yüzünden kılları sertleşmişti. Velhasıl çare yoktu, onunla boyadım. Moleskine'in kağıt kalitesinin son zamanlarda gözüme ne kadar battığından sık sık bahsederim. Bozuk fırçam da sağ olsun, kağıdın dokusuna zarar vere vere boyadı. Hart hurt sesler geliyordu fırçayı kağıda sürttükçe...

Moral bozucu fırçaya rağmen son halini sevdim. Niyetim yandaki kahveyi o gün çizmekti fakat kaplumbağa hızım izin vermediği için birkaç gün sonra ekledim. Hemen o sorunun da cevabını vereyim: Evet, çizerken kahve soğudu.:) Varsın soğusun. Biz ne menüleri soğuttuk çizeceğiz diye. Kahveyi de soğuk içeriz.

Sanat için soğuk kahve için.