Şubat 2021: Kar


Bu yazıyı ya şimdi yazacağım, ya da hiç yazamayacağım gibi geldi. Ya yürüyüş yapacak ya da bu yazıyı yazacaktım, yazıyı seçtim.
Şubat ayında bir konuda başarısız oldum. Ancak başarısız olmayı göze aldığım, rahat alanımdan çıkıp adımlar attığım için pek de üzülmedim. "Ne kadar olgunsun" diye bir iltifat aldım ama gerçek anlamda olgun olup olamadığımı bilemedim. Belki de başarma umudum yoktu. Belki de asıl hedefim sadece bir adım atmaktı. Olgun olmanın pek övülecek bir tarafı yok sanırım. Olgun meyvenin artık yapabileceği tek şey çürümek değil mi?

Kar yağdı. Hem de 3 günden fazla. Akşamları cam kenarına geçip sıcak içeceğimle karı seyredeyim hayalim gerçek oldu.

Sanırım Aralık ayında seramik hamuruyla kendime tütsü tabağı yapmıştım (solda.) Üç tane yapmıştım da kedim üzerine atlayıp ikisini kırmıştı. Şubat ayında kendime iki tabak daha yaptım mumlar için. Aslında üç tane yaptım da birisi yine kırıldı. Diğerinin de zımpara yaparken bir parçası elimde kaldı. Ben de devamını kırıp şekil vermeye çalıştım (sağda.)

Başımı feci ağrıtan tütün kokulu mumumun da icabına sonunda baktım. Camı o kadar güzel ki birine vermeye kıyamıyordum. İçindeki mumu kalıp olarak söküp kırdım ve içinden ipini aldım. Sonra bildiğimiz klasik uzun mumlardan eritip içine döktüm ve ta daa:

Tabii mumu çok koymuşum, ipi kayboldu. Bir de bu mumlar ne geç eriyor yahu.

Canım bir gün aniden akrilik boya yapmak istedi. Sadece akrilik de değil, akrilik boyayla tozumsu bulutlar yapmak istedim. Hani gün doğarken pamuk gibi olur ya etraf, öyle bulutlar. İstediğim tam olarak bu değildi ama renkleri çok sevdim.


Bu ay Anne of Green Gables'ı (Yeşilin Kızı Anne) ve Chess'i (Satranç) okudum. İkisi de çok güzel kitaplardı. Anne of Green Gables serinin ilk kitabı. Devamını okur muyum, bilmem. Chess zaten incecik bir kitap.


Umarım sizin keyifler yerindedir.
Ocak ayının yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Mart ayı bitince görüşürüz.

Yorumlar