Nisan 2022: Özgüven


Hayatımdaki güzel olaylara sevinince bir şeyler olacakmış, hayal kırıklığına uğrayacak ve yara alacakmışım gibi. Yara almamak için gardımı almışım, kötü bir şeyler olmuş ama ben çok zarar görmemişim; iyi olan şeylere de sevinememişim gibi. Hem güzelliklere kapılıp kendimi dünyaya kaptırmaktan korkmuş hem de güzellikleri atlayıp şükürsüz hissetmişim.


Bu ay bir yaş daha aldım. Geride bıraktığım 27 yaşımda iliklerime kadar beyaz yakalıydım. Bir ekibim oldu, 10'dan fazla insanın sorumluluğunu aldım. Çok yorgunken gülümsemeyi, hiç motive değilken motive etmeyi, düşünce kendi kendime kalkmayı öğrendim. Korkularımla bolca yüzleştim. Bir yaş değil üç yaş kadar aldım. Ressam kimliğim dışında hiçbir şeyle övünmedim ama kendimi tebrik etmeyi de ihmal etmeyeceğim: Aferin kendim. Kendince büyük işler başardın. 


Bu ay olumlama yapmaya başladım. Basitçe kendimize söylediğimiz bütün negatif şeylerin tersini söylüyoruz. Youtube'da videolar var. Sabah uyanınca ve akşam yatarken ortalama 15 dk dinleyip tekrar ettim. Uzun vadede ne gibi bir şey değişir bilmiyorum ama test etmek istiyorum.

Ramazan nasıl geçti, anlamadım. En son Ramazan'ı hissettiğim zaman sahura kadar resim yaptığım zamandı.


Bu ay Escoda suluboya ve Stylefile marker defterlerine başladım.

 
Markerla yeniden tanıştım ve inanılmaz zevk aldım. Uzun sürecek ama marker defterimi bitirip defter turu videosu çekmek için sabırsızlanıyorum.


Bu ay iki kitap bıraktım: Görünmez Kentler ve Biz. Güzel olduklarına eminim ama devam etmek istemedim. Görünmez Kentler'i olay örgüsüne dalmalık bir kitap okumak istediğim için bıraktım. Biz ise bana 1984'ü hatırlattı. Distopya modumda değilmişim. Sonuç olarak bu ay hiç kitap bitiremedim ama Yılanbaşlı Altın Bilezik, Yaşar ve Yarını Beklerken radyo tiyatrolarını dinledim. 

Bu ay bir şeye cesaret ettim. 

Mayıs bitince görüşürüz.



Yorumlar