Eylül 2022: Takıntı

"Ben yaptım, ben başardım" diyene gösterişli etiketi basıyoruz. Bununla berbaber hiçbir başarının kutlanmadığı, bir iş bitince diğerine atladığımız bir dünya yaratıyoruz. Sonra dönüp "neden bu düzen" diye söyleniyoruz. 

Bu ayın en güzel olayı Tuğba Çoşkuner'in "Bu Patika Nereye Çıkar" kitabının yeni baskısının kapağında çalışmamı görmek oldu.

Bu ay Samsun'a ve iş için Gaziantep'e gittim. Eski günlerdeki gibi çantaya malzemeleri doldurup resim yapmaya çıktım, insanları izledim, insanlarla konuştum, kendime yemek ısmarladım, fotoğraf/video çektim, yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm. 

Bu ay Gizli Kuvvet radyo tiyatrosunu dinledim, İnsanın Acayip Kısa Tarihi'ni okudum. Bulutları büyük büyük örümcekler örseydi ve uçakların uçuşuna izin vermeselerdi ne olacağını düşündüm. 

Samatya Meydanına gittim. Üç defa İkinci Bahar bitirmiş biri olarak şunu söylemek istiyorum ki Neriman lanse edildiği kadar kötü biri değil. 


Eylül güzeldi. Ekim'de batmamak ve mantığımın duygularımı ele geçirmesini biraz olsun engellemek duasıyla.


 

Yorumlar