Kasım 2022: Lütuf

Tutunamayanlar'ı okumanın zorluğuna yönelik kurulan her cümle potansiyel okuyucuları elemek için sanırım. Belki güzelliği kendine saklama isteğinden. Kitabın konusu kulağıma hiç çalınmadı; duyduğum şeyler genelde cümlelerin uzunluğu, dilin anlaşılmazlığı üzerineydi. Evet, yazar 70 küsür sayfa boyunca noktalama işareti kullanmamış olabilir ama bu kitap okumaktan çok hissedilmesi gereken bir kitap. Henüz bitirmedim ama bu kitabı kalbimde Martin Eden'in yanına konumlandırıyorum. 

Bu ayın yazısını yazmak zor geldi. Belki Aralık'ta son yazımı yazıp bu seriyi iki yılın sonunda sonlandırırım. 

Bu ay iş için Denizli'ye gittim. Fani gözlerimle Pamukkaleyi görebilecek kadar şanslıydım. Tek dileğim havuzcuklarda 'yüzmenin' yasaklanması. 

Bu ay Sırlar radyo tiyatrosunu dinledim, klasik bir konu ama işleyişi ve müzikleri beğendim. Dışarıda 3 çizim yaptım, birini canım Urban Sketchers İstanbul ile çizdim. Defterin dönüştüğü şeyden çok memnunum. İyi ki dikey deftere geçmişim. 


Bu ay ezberden yaptığım resimlerin kolaya kaçmak değil, bu dikkat dağıtıcı dünyada akışta kalmamı sağlayan ve beynimi rahatlatan müthiş araçlar olduğunu keşfettim. 

Bu yılın son ayının yazısında görüşürüz.



Yorumlar

  1. Lütfen yazmayı bırakmayın. Bana da umut ve samimiyet aşılıyor yazılarınız.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder