Ağustos 2023: Güzel

13 dilek hakkım olsaydı birini bu ayı bir daha yaşamak için kullanmayı düşünebilirdim. 23 dilek hakkım olsaydı kesin kullanırdım. 

Ağustos'un neredeyse tamamını Keşan'da geçirdim. Birtakım dramaları İstanbul'da bıraktım. Parça parça izin kullandım, çoğunda çalıştım. İş kontrol edebileceğim yoğunluktaydı, mesai bitimi denize gidip güneşi orada batırdım. Tatil günlerimde liman tarafında yüzdüm, çizim yaptım. Akşamları dünyanın en kötü soğuk kahvesini en tatlı mekanlardan birinde içmek üzere çarşıya yol aldım. İstanbul'da dışarıda et yemezken burada kendimi gece yarıları kokoreççide buldum. 

Evden çok rahat duyulsa da 4. gününde Tekirdağ Müzik Festivaline gittim. En üzgün zamanlarımdan birinde izlediğim The Mentalist'e bu sefer en huzurlu zamanlarımdan birinde yeniden başladım. 

Birkaç günlüğüne Tuğba'yı ağırladım. Onunla beraber hayatımda ilk defa bir meteor yağmuruna ve elektiriğin gitmesiyle beraber Samanyoluna şahitlik ettim. Kendisine sakince öğrettiğim Rummy'ye karşılık kendisinden zorbalanarak tavla öğrendim (bilerek ve isteyerek iğnelemedir). 

Bu ay melankoliyi yakıt eylediğim her çalışmamda aslında ruhumu sıkıp suyunu kullandığımı ve bunu her zaman yapmamam gerektiğini anladım.