Mart 2024: Yol

"Beni bu dünyaya gönderen Allah elbette ki beni yalnız bırakmaz." 

Yüzeysel yazdıkça daha da yüzeysel yazasım geliyor. Derine indikçe görülmekten korkuyorum. 3 yıldır blog tutuyorum ama her ay yeniden sosyal fobi savaşına giriyorum. 

Bu ay nereden baksanız iki aydı. İki ay geçirecek kadar yoğun duygulanım yaşadım. Dönüştüğüm kişiye şaşırdım.

Birden önüme başka bir yol açıldı, ben de direksiyonu kırdım. 

Bu ay Manchester'da başladı, Liverpool ve Leeds ile devam etti. Totalde 3 gecelik İngiltere turum "Londra başkaymış ya" cümlesiyle son buldu. Üç şehirde de "vay be bunu da gördüm/tattım" dediğim bir şey olmadı. Yine de değişiklik tabii ki iyiydi. Şehirler kalabalık değildi. İngiltere havası her zamanki gibi aniden yağmurlu-kapalı hava kararsızlığındaydı. 

Bu ay USK'nın Feshane çizim buluşmasına katıldım. Cafede oturup telefona bakan insanların değil de eli defter tutanların ne kadar istenmediğine şahit oldum. Usk hayatımın ilk kovulmasını yaşadım. Oley!

Ayın sonuna doğru Yedikule Hisarı buluşmasına katıldım. Muhteşem atmosferde çok zevkle çizdim. Bir beldeden kovulurken diğerinde el üstünde tutulmayı tattım. Akşamına Tuğba'yla iftar yaptım. Bu senenin en güzel Ramazan günü olarak tarihe not düştüm. 

Bu ay 30 yılda türlü meşakkatlerle inşa ettiğim benliğime zeval getirecek, kendim olmamı engelleyecek her şeyle arama set çekmeye karar verdim.


Yorumlar