Eylül 2024: Madrid

İki sene kadar önce başlayan “bir şey bekliyorum” hissi yaklaşık bir sene önce “ben gideceğim” hissine dönüştü. Yurtdışında hiçbir role başvurmamışken aileme “ben gideceğim” diyip annemle küçük kardeşime pasaport aldırdım. Bundan birkaç ay sonraysa yolum biriyle kesişti, Burcu’mun oturup bana bütçe planlaması yapmasıyla teklifi kabul ettim ve nihayetinde kendimi 15 Eylül 2024 günü A0 İspanyolcamla Madrid’e taşınmış olarak buldum.

Süreç pürüzsüz ya da stressiz değildi; üç ay vize randevusu bulamadım, bazı dramalardan mental olarak defalarca çöktüm (beni tutup kaldıran kardeşlerime ve dostlarıma teşekkür ederim), taşınmama sadece 2 gün kala geçici evimle sözleşme imzalayabildim ve hala bir kalıcı evim yok. Bir yandan işi, bir yandan hayatımı götürmeye çalışıyorum.

Gecikmeler olsa da biliyorum ki her şey olması gereken zamanda gerçekleşti. Tuğba’mın beni ziyarete gelmek için aldığı biletin tarihi taşınma tarihim oldu. Benden 2 saat önce inip beni karşıladı. Tuğba’yı görene kadar her şeyi kendim halledebilirim gibi geliyordu, onu gördükten sonra birine ne kadar da ihtiyacım olduğunu anladım. Planın ve Tuğba için teşekkür ederim Allah’ım. Sayesinde bu şehre yumuşak iniş yaptım.

Turistik yerlerini saymazsak Madrid hem havası, hem iş merkezi bölgeleriyle bildiğiniz Ankara. Bir tek sokak kedisi eksik. Bir aydır bir tanecik köpek ve bir tanecik kedi sevebildim. Allah’ım buraya kedi gönder.

Bu şehri bir saniye bile yadırgamadım. Gerçi taşındığımı da idrak edemedim sanırım ya da kendimde daha dramatik bir farkındalık bekliyordum, gözümde büyütüyordum ama düşündüğüm gibi olmadı. Her şey buraya gelene kadarmış.

Hala bulmam gereken bir ev, öğrenmem gereken bir İspanyolca, uzmanlaşmam gereken bir iş ve oturtmam gereken bir düzen var. “Mutluyum” benim için doğru bir ifade olmaz ama “okay”im. Bu “okay”lik hissinin ne kadar büyük bir nimet olduğunu en iyi bilen kişilerden biri de benim.



Yorumlar