Kasım 2025: İki

Kasım yazısını yazma işi gözümde dağ oldu. Yazmamak için her türlü şeyi yaptım. Haddinden fazla İspanyolca bile çalıştım. Baktım zamanım tükeniyor, kendimi motive ettim, kafelere gittim; hevesim beş dakikada kalkıp gitti. Hızlıca yazıp çıkayım dediğim her an sonra daha iyisini yazarım mükemmeliyetçiliği tarafından ensemden yakalandım. Daha iyisini yazmaya gerçekten vaktim kalmadı. Selam verip çıkacağım.

Bu ay eski ekip arkadaşım ve eşi Madrid’e ziyarete geldi. Özlemişim.


Hareketleri çok yavaş, benlik değil diyerek yıllarca burun kıvırdığım yogaya canım isteyerek başladım. Taşınmasıydı, git gel Türkiye ziyaretleriydi derken oradan oraya taşıdığım kilolarca bavulun sebep olduğu ve doktor randevusu günleri hariç geçmeyen diz ağrıma iyi geldi. 

Porto’ya gittim. Gittiğim gibi hasta oldum. Hastalığıma rağmen bolca hareket ettim. Portoyu çok sevdim.




Şehrin seramik duvarlarına hayran olmamak elde değil.
Ufak bir çizim de yaptım.




Porto’dan dönünce okyanus kenarında çektiğim bir fotoğrafı resimledim.


Ve yılın en sevdiğim zamanı geldi. Işıkları izlemeye gittim.




2025’in son ayının yazısında görüşürüz. 

Yorumlar