Mart 2021: Kitap
Evden çalışmaya başlayalı bir yıl oldu. Aklım hala ofis dolabımda bıraktığım yeni açılmış kahvaltılık gevrekte.
Mart ayında diyete başladım, ikinci haftası biterken bir porsiyon profiterol ile deldim. Beslenmeye dair faydalı birkaç şey öğrendim. Başımda diyetisyen olmasa çoktan yine abur cubura vurmuştum kendimi.
Bir gece durup dururken kendimle ilgili bildiğim şeyler listesi yapmaya başladım. Şimdi ne yazmışım diye baktım, hiç tanıdık gelmedi. İnsanın aklı uykuluyken ve canı sıkkınken bir tuhaf oluyor. Ondokuz madde yazmışım, birkaçı şöyle: Emir almaktan hoşlanmam. Elit zevkleri olan biri değilim. Eskiden daha çabuk sinirlenirdim. Karşımdakini dinlerim, lafını bölmem; böldüysem o da benimkini bölmüştür, misilleme yapmışımdır. Düz merhaba/selam yazılmasından hoşlanmam, selamın yanına ismimin konulmasını tercih ederim. Kakaolu ve çikolatalı şeyleri severim. Kolaylıkla laf sokarım.
Bu ay güzel bir şey oldu. Beklediğim şey gerçekleşince söylerim.
Maalesef hiç kitap bitiremedim. Martin Eden okuyorum, hala yarısındayım ve Ruth'a sinir oluyorum. Sınırlarını Zorla'ya da başlamıştım, onun da neredeyse yarısındayım.
En çok akşamüzeri yürüyüşlerini seviyorum. En çok o zamanlarda 'an'da kalıyorum. Yaş ilerledikçe etrafı daha romantik görmeye başlıyorum. Çiçekler, kediler, patikalar artık daha farklı şeyler anlatıyorlar. Bunu bize Pollyannacılık diye öğrettiler ama değilmiş. Bunun adı yaşamakmış.
Bu ay anlatabilecek pek hikayem yok. Nisan ayı, en seviğim ay bitince görüşürüz. Ocak ayı yazısına şuradan, Şubat ayı yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Okurken şeyi hissettim,az ama öz.
YanıtlaSilYeni keşfettim... Serviste okuyabileceğim bir şeyler arıyordum. Bu blog çok hoşuma gitti. Keyifle okuyorum 😊
YanıtlaSil